Koşarken Kaybolmak: Hayatı Yavaşlatma Hikayesi

Hızın İçinde Kaybolanlar

Sabah uyandığınız anda günün temposu başlıyor. Daha gözlerinizi açar açmaz zihninizde yapılacaklar listesi beliriyor. Kahvaltıyı yaparken bir yandan mailleri kontrol ediyorsunuz, işe yetişmek için aceleyle evden çıkıyorsunuz. Trafikte geçen zaman, toplantılar, mesajlar, aramalar derken bir bakmışsınız, gün bitmiş. Ama günün sonunda bir soruyla baş başa kalıyorsunuz: “Bugün gerçekten ne yaptım?”

Hızlı yaşam temposu hepimizi esir almış durumda. Sanki hayat bir maratonmuş gibi sürekli koşuyoruz. Peki bu koşunun sonunda nereye varıyoruz? Çoğu zaman bunun cevabını bile bilmiyoruz. İşte bu hikaye, hayatın hızında kaybolmuş birinden, yavaşlamayı öğrenen birine dönüşümün hikayesi. Hadi birlikte duralım ve düşünelim.